Leylek Havada, Biz Yollarda!

From Hotel

Perşembe gecesi “Sevgili” ile elele uyumaya çalışarak İzmir-Selçuk’un yolunu tuttuk. Geçen yıllarda Kuşadası-Efes-Meryemana görmüşlüğüm vardı, fakat Selçuk’u listeye almamıştım hiç. Zira burada görmem gereken bir şey olduğundan pek emin değildim. Varmış! Gözlerime bayram oldu gördüklerim, içim kıpır kıpır etti. Pek mutlu, keyif dolu, pek dinlenmiş, daha “bağlanmış”, biraz kilo almış döndüm bu 3 günlük kaçamağımızdan. Niye mi Selçuk? Çünkü orası Türkiye’deki tek Drop Zone’muş! Paraşütle atlama merkezi yani. Selçuk Efes Havaalanı’ndaki Türk Kuşu Paraşüt Okulu, benim “Sevgili”nin ikinci adresiymiş meğer. Tanışıp beraber olmaya başladığımız andan beridir konuyu dilinden düşürmeyen, elindeki bilimum dvd-cd kayıtları ile arkadaşlarımın aklını başından alıp onları “potansiyel” birer paraşütçü yapmayı kendine düstür edinmiş bir adamla ilk tatilimizi de buraya yapmamız haliyle kaçınılmaz oldu. Tanıştık Paraşütçülük Merkezi ile. Anlaşabildik mi? Sanırsam bir müddet mesafeli bir ilişkimiz olacak, ama bunun çok uzun süreceğinden şüpheliyim ben. Zira “Sevgili”yi görünce yukarıda, aşağıda sadece fotoğrafını çekmek kesmedi beni, kesmeyecek. Yakındır yani, hayırlısı:)

Kaldığımız yer çok şeker bir oteldi. Hemen hemen her akşam kendimizi havuz kenarındaki mini-bara attık. Müziğimizi ve dahi bira servisimizi kendimiz yaptık; ama olsun. Onunda keyfi bir başkaydı:) Sabahtan atlayış yapmaya gittik, öğleden sonraları bize kaldı. Bir gün Yedi Uyuyanlar’daki gözleme çadırlarından birinde otlu gözlemeler yedik, süper bir köy kahvaltısı yaptık. O da yetmedi üzerine tahinli-pekmezli gözleme yedik:) Sonra bir gün atladık motorumuza Selçuk’a 8 km. uzaklıkta olan adı gibi şirin Şirince köyüne gittik. Eski bir Rum Köyü imiş burası. Mübadeleden sonra bizimkiler yerleşmişler. En önemli geçim kaynaklarını bağcılık, şarapçılık ve zeytincilik olarak söylüyorlar. Son dönemde turizmin de bayağı katkısı varmış. Birbirinden lezzetli meyve şarapları, mis kokulu zeytinyağları ve çeşit çeşit sabunları var Şirince’nin evinize dönerken yanınıza alabileceğiniz. Biz Artemis Restoranı tercih ettik manzarası itibariyle, çok da beğendim ben. Yine onlara özel, yöreye özel Simetra Şarabı içtik şişe şişe. Yenilen çeşitli otlardan yapılmış mezeleri, tadına bakılan etli-yumurtalı arap saçını, zeytinyağlı yaprak sarmayı, masaya önden gelen kekikli-kırmızı biberli mis kokulu halis sızma zeytinyağını anlatmıyorum. Yok, bu defa değil:) Hmm.. Başka ne yaptık? Bir öğleden sonrasında da kendimizi Pamucak Plajın’daki güzel bir balıkçıya attık. Duble rakı, üzeri bira, yanında ızgara çupra, bol salata, kumsalda yürüyüş..

Sky Diver

Sky Diver 1

Güzeldi bu tatilim. Her şeyiyle güzeldi, benim için özeldi. Teşekkür ederim “Sevgili”:) Tepemizde gördüğümüz bir sürü leyleğe istinaden bu yıl popomuzun yer görmeyeceğini umud ediyorum. “Benim Liste“, artık “Bizim Liste”ye dönüşüyor. Bunu seviyorum.. Bir sonraki kaçamağımızı heyecanla bekliyorum:)

Leylek Havada, Biz Yollarda!” hakkında 12 yorum bulunuyor:

  1. nolie

    ne güzel .. üniversite yıllarımı hatırlattın bana .. ben de yamaç paraşütü yaptım o yıllarda .. serbest atlayışla bir kıyaslama yapamıcam , yalnız serbest atlayışın da en az onun kadar zevkli olduğuna eminim ..
    teşekkür ederim .. beni o yıllara götürdün ..
    yamaç paraşütü için yeni başlayanlara Ankara Bala yolundaki küçük tepeleri tavsiye ederim , daha iyiler için Fethiye Babadağı tabii ki ..

    Cevapla
  2. arzu

    Dilarrraaauuusss…
    Biz listesi haberine bayıldım… çok sevindirici bir haber…:-)) paraşütle atlamak tek yapmadığım şey onuda yakında gerçekleştiririm.. Hele sen bir anlat nasıl yapıldığını…:-))
    sevgiler…arzu

    Cevapla
  3. dlayra

    timur,
    10.000 feetden serbest atlayış yapanlar, paraşütlerini açtıkları ana kadar geçen yaklaşık 40-45 sn.nin hayatlarının en güzel deneyimi olduğunu söylerlerken, bense “taş gibi düşüyorsunuz yani” diyerek olaydan uzak kalmaya çalışmıştım. sonuçta extrem spor sayılır her ikiside ve bence zevkli olmaları da kaçınılmazdır. Fethiye aklımda, kelebekler vadiside…
    *
    brumendiuss’um:)
    teşekkür ederim:) deneyimlenince emin ol o da anlatılacak burada:) sonra hep beraber gideriz belki ne dersin?

    Cevapla
  4. Başak

    Canım nihayet benim memleket civarını daha alıcı gözle görmene ve tabii memnun kalmana sevindim. Hedefim seni ve “Sevgili” yi biraz daha batıya, 10 km ileriye, Kuşadası-Karina-Kalamaki-Söke dörtgenine kaydırmak. Benim güzel memleketimin herkesin bilmediği güzelliklerini daha fazla tatmanıza vesile olmak:)))

    Cevapla
  5. dlayra

    başak’cım,
    zamanı söyle yeter:) biz kurtlu bir çift olarak birbirimizin gözünün içine bakıp hafta sonu planlaması işine giriştik bile:)

    Cevapla
  6. Berceste

    Dilaraaa ne guzel ve mutlu bir tatil haberi bu boyle. Nazar degmesin Masallah!
    Bak Istanbul’da iken canim yemek de cekmiyor, Ingiltere’ye donmeden bol bol yazabilirsin 😛
    Sevgiler

    Cevapla
  7. Evrensel Yaşam

    Güzel bir tatil geçirmiş olmana çok sevindim. Bu yazıya kadar sessizce ve beğenerek takip ediyordum siteni. Ama bu yazıyla birlikte sessizliğimi bozuyorum. Sebebine gelince;
    Okurken gözlerim dolu dolu oldu. Çünkü paraşütçülük yaptığım 2 yıl hayatımın en güzel yıllarıydı. İlk paraşüt kursumu Efes-Selçukta ki tesiste almıştım. Tekamül kursumu ise Eskişehir-İnönü kampında. O günleri hatırladım. Ne çok özlemişim. Son 10 gündür de eşimle konuşuyorduk bu konuyu. Önümüzdeki sene tekrar başlamak istediğimden, birlikte gideceğimizden bahsediyorduk. Bu yazı yazıldı sonra…Sen de fazla düşünme bence. DÜnyanın en harika duygusu. O 3-4 dk.lık zaman özgürlüğü gerçek anlamda hissedebildiğin, rüzgardan başka bir ses duymadığın mükemmel bir an…
    ps: İzninle linkini siteme ekliyorum. Sen de beni eklersen çok sevinirim. Dostluğumuzun uzun olması dileğiyle.Sevgiler.

    Cevapla
  8. dlayra

    berceste’m, teşekkür ederim.
    seninkide fena sayılmaz hani:) bu gidişle gidemeyeceksin sen ingiltereye geri bak söyleyeyim:)
    *
    evrensel yaşam,
    sessizliğini bozduğun için öncelikle teşekkür ediyorum:) çok okuyan, düşünen ve benzer hobilere sahip “sanal” da olsa arkadaşlarımla paylaşımlarda bulunabilmek beni inanılmaz mutlu ediyor zira.
    belki eşinizle tekrar paraşüte başladığınız zaman orada karşılaşırız. muhtemelen yaprak gibi titreyen, uzun boylu, komik kıyafetli bir kadın göreceksiniz:)

    Cevapla
  9. Biyonikkedi

    İşte yine gergin geçen bir günün sonunda okunan Journeytoblue’nun o eşsiz fotoğrafları ve masalsı anlatımıyla rahatlayan huzurlu akşam saatlerim:)
    Her yazına yorum yapmam,sen okunup içime çektiğim bi blogsun,bambaşka,adını koyamadığım,kahvenin yanında damağıma aldığım bi parça bitter gibi.
    Ama bu ödlek ve risk almayı sevmeyen benim için inanılmaz bir deneyim olurdu.Uvvvv düşüncesi bile beni ürpertti.Bak kollarıma,tüylerim diken diken oldu.Hemen bi paraşüt bulup atlamalıyım 😀
    Benim gibi bi korkağı hemen aşağı atıp kurtulmazlarsa başlamalı mıyım ne dersin 😉

    Cevapla
  10. mr.td

    Drcugum leylegi havada görmüs valla, he he 🙂
    Dont drink and fly sözünü hatirlatiyorum ben de 🙂
    Selcuk Efes Havameydani hatirladigim kadari ile minyatür olanlarindan biriydi, gecen sene bir ucusumuz vardi hatta oraya, kaptan daha gitmeden söyleniyordu, valla hava falan kötü olursa hic inmem ,dogru Milas ya da Izmir e ucarim diye 🙂
    Iyi ucuslar ,mutlu inisler
    Cilgin PiloTD 🙂

    Cevapla
  11. dlayra

    sevgili biyo:)
    beni okuyor olmana inansan da inanmasan da çok sevindim, hatta gururum okşandı bile diyebilirm.
    zira ben seni okumaya başladığım ilk postundan itibaren çok zeki, esprili ve harika buluyorum:) böyle meziyetlere sahip, hem de 2 çocuk annesi olman hayranlığımı daha da arttırıyor.
    yorum yapmasan da olur, ölsem de gam yemem artık:)
    paraşüt olayına gelince..
    derim ki önce “tandem” yap! yani profesyonel paraşüt hocalarından birine sen altt o üstte olacak şekilde (tamam tamam hemen belden altı getirmeyelim aklımıza!) vücudunun 4 ayrı yerinden sıkı kancalarla bağlan. sonra sen istesen de istemesen de zaten atlıyorsunuz aşağıya.. herşeyi bırak hoca yapsın, sense harita tadındaki manzaranın keyfini çıkar. sonra da kuş gibi konuverin yere.. ha, bu arada unutmadan.. tüm bu deneyimin baştan sona kameraya alınsın, evde seyrettir ahaliye. sonraki hafta maaile oradasınız:)bir çay içeriz artık herhal karşılıklı:))
    *
    Çılgınım, Pilotum, T.D’cim,
    hemde kaç tane gördüm anlatamam.. (leylekler oraya kamp kurmuşlardı:))
    vallaha tüm paraşüt camiası içiyor haliyle, ama tabi ki gündüzleri iş başındayken değil. ı-ıhh merak etme sen:)
    havaalanı küçük, ama bizim işimizi görüyor.
    yok mu bu ara bu tarafa uçuşlar bakiim?

    Cevapla
  12. Geri izleme: * 450* | Journey To Blue

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir