Az Biraz Şikayet?

Waterway

JTB’yi sık güncelleme hayallerim sele kapıldı gitti!

Geçtiğimiz hafta Pazartesi akşamı sınavım vardı. Bu hafta Çarşamba akşamı yine sınavım vardı. Ve haftaya Salı akşamı.. Evet, yine bir sınavım var. Sınavların hepsi de klasik aksi gibi. (En sevdiğim!) Ben gerçi alışkınım ODTÜ Sosyoloji yıllarımdan klasik sınavlara. O zamanlar 3-5 soru arası sorardı hocalarımız ve yazardık 9-10 sayfa destan gibi kağıtlar. İngilizce hemde. Ya şimdi? Sıkılıyorum yaz babam yaz. Bir de beni bilen biliyor ben biraz sabırsızımdır. Hemen bitsin gidelim modunda olduğumdan, uzun uzun yazıtlara hiç gelemiyorum. Ama el mahkum şu anda. Dayanacağız 1 sene daha:)

Akşam iş çıkışı okula gittiğim için eve dönüş saatim en iyi ihtimal ile 20:45-21:00 oluyor. Öyle özlüyorum ki evimi. O kadar çok şey yaparmışım ki meğer ben işten çıkınca, şimdi herşey birikti de birikti. Hiç zamanımın yokmuş gibi geliyor. Misal, 2 haftada bir defa kesin manikür-pedikür olayım vardı. İş çıkışı gider Fatoş Abla’ma, orta şekerli bir türk kahvesi eşliğinde işimi gördürürdüm.

Sonra kızlarla buluşurduk en az 2 akşam. **Not: (Cafe Lins‘i özledim.)** Terziye gidecekler, ayakkabı tamircisine verilecekler hep yanımda olur, akşam iş çıkışı veriverir, sonra birkaç akşam sonra yine iş çıkışı alıverirdim! Şimdi, 3 tane pantolonum belleri daralsın diye bekliyor evde. Sınavdı falan derken terzideki daha önceki haftalarda bıraktığım eteğimi bile alamadım mesela. Deli olacağım. Yemek düzenimiz şaştı. Sevgilim yiyor ben gelen kadar, ben de bir çanak salatayla avunuyorum, ki beraber kurulu bir sofrada yemek yemek ben en sevdiklerimden! Avuntu olacak mı bilemem, ama bir sonraki dönem o da yarım kalan masterını tamamlamak adına tekrar başlamaya karar verdi! Şahdık şahbaz olacağız yani:) İkimizde evde olmayacağımızdan tümden işler kalıverecek! İyi ki Fatoş var. (Bu arada hayatımı kurtaran can simidi kadınlarımın adı niye hep Fatoş??) Ev temizliğinde ve düzeninde harikalar yaratıyor da evimizi b.k götürmüyor allahtan:)

**

Bir de madalyonun diğer yüzünü anlatmak istiyorum.

Yani şimdi şikayet ediyordum ya yukarıda, azıcık, birazcık böyle hani. Aslında memnuniyet duyduğum, ya da kafama dank eden başka şeyler de olmuyor değil. Şöyle ki sıkılıyorum, bunalıyorum ders çalışmaktan, yoruluyorum hatta, ama bir taraftan da beynimin tekrar yoğun şekilde çarklarını işletmeye başladığını da hissediyorum. Bildiğim konular için çok olmasa da yeni kavramlar, yeni argümanlar beni araştırmaya, okumaya itiyor. Beynimin en son bu kadar -akademik anlamda- yoğun çalıştığı dönemin üzerinden 11 sene geçtiğini de göz önünde bulundurursak bu iş elbette ki kolay olmuyor.

Tekrar alışmam, beynimin bilgileri özümseyebilmesi, yerleştirebilmesi için ona biraz zaman tanımam lazım sanırım. Ona yeni bilgileri nasıl yüklerdik, o bilgilerin orada kalmasını nasıl sağlardık, nasıl o bilgiler başka bilgileri de çekme ihtiyacı hissettirirdi, o tetiklenme nasıl olurdu bunları hatırlamam lazım!

Öğrenmeyi seviyorum. Okumayı da.

Tüm bu yaptıklarımın kişisel bilgeliğime büyük katkısı olacaktır elbet. Ama umuyorum ki kariyerime de bir tarafından -artık!- faydası olur. (Evet, farkedildiği üzere iş hayatımda mutsuzum, motivasyonum yerlerde sürünüyor ve hala bir işim olduğu için böyle bir kriz ortamında hamdolsun demekten başka birşey elimden gelmiyor ne yazık ki.)

**

O en sevdiğim ikili güne azıcık kaldı: Cumartesi-Pazar’a yani:) İple çektiğim, kendimi dağıttığım o iki güne. Ne yapacağımı şaşırıyorum, ama yine de yapıyorum azimle. Spor, sonrası uzun kahvaltı, Sevgili ile evde haftalık yemek yapma seansı, aileyle kaynaşma-akşam drinkleri, yemekleri, arkadaşlarla kahve-buluşup yemek yeme, dışarıda içki-eğlence, evde DVD-romantizm, mum ışığı-şarap, ders çalışma-dergi-kitap okuma… Bu hafta sonu bu listeye, başarabilirsem, geçen hafta sonu yapmaya vakit bulamadığım vişneli-çikolatalı keki sığdırmak istiyorum. Deli gibi tatlı istiyor canım. Çok enerji harcıyorum lazım oluyor herhalde:)

Süper bir hafta sonu diliyorum.

**Yazı, iş yerinde yazıldığı için, foto akşama!!**

Az Biraz Şikayet?” hakkında 4 yorum bulunuyor:

  1. dlayra

    bende aynı şeyi söylüyorum her pazartesi ebruli!
    ama pazartesi olmazsa c.tesi-pazar nasıl gelecekti ardından diyip avutuyorum kendimi:)

    Cevapla
  2. New York Muhtari

    yazini okuyunca, oh be bir ben degilmisim dedim.. Sukran gununde evde bir basina kalip ders calisan insan olarak yakinda tarihe gececegim..
    Kolay gelsin ne diyeyim… bir basina gelen anlar…

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir