Yağmur yağdıktan sonra burnuma gelen mis gibi ıslak toprak kokusunu..
Çıplak ayaklarımla, üzerine sabah erkenden çiğ damlaları düşmüş yemyeşil çimenlerde yürümeyi..
Kek kalıbına boşaltılan hamurun kasede kalanını parmaklarımla sıyırmayı..
Buzz gibi hazırlanmış rakıdan aldığım ilk yudumun damağımda verdiği tadı..
Kızarmış ekmek kokuları eşliğinde sabaha uyanmayı..
Güneşi batırıken bir deniz kenarında, bir elde kadeh diğer elde “sevgili” eli ile mis gibi deniz kokusunu içime çekerek nefes almayı, vermeyi, almayı..
Anne kuşumu, babişkomu, bir numara ufaklığımı, iki numara ufaklığımı.. Hala ve son nefesime dek rahmetli tontonumu.. İçimdeki büyümeye hiçte niyeti olmayan “o” çocuğu..
Çılgınlar gibi dans etmeyi, kimseyi ve hiçbir şeyi umursamadan.. Saaatlerce, kendi kendime, evimde..
Çiçek koklamayı..
Mis gibi kokulu banyo şampuanları kullanmayı, mis gibi kokmayı..Mis gibi kalmayı..
Kendimi.. Her şeyimle, her şekilde, her durumda..
“İyi”ye olan bu güçlü inancımı.. Gelecek güzel günleri..
Denizin içinde olmayı.. Denizin üzerinde olmayı.. Denizle olmayı.. “Deniz” olmayı..
Birilerini gülümsetebilmeyi.. Ta gözlerinin içinden hemde..
Sallantılı küpeleri, egzantrik tasarımları, kocaman saatleri..
Özenle hazırlanmış sofralarda saatlerce kalmayı.. Lezzetli yemeklerin tadına varabilmeyi.. Yemek pişirmeyi..
Okuduğum kitaplardan defterime notlar almayı.. Sonra bir gün tam da ihtiyaç olduğunda onları uygun şekilde kullanabilmeyi..
Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde Cumartesi günlerini.. Aylardan Mayıs’ı.. Eylül’ü..
Her şeye rağmen hayatımı..
Y a S i z ?
ailemi, seyahat etmeyi, yeni dostlarla tanismayi, blog dunyasindan keyifli yazilar okumayi, hayal etmeyi, fotograf cekmeyi, ama en guzeli de mezun olacagim bugun de ders calismadan gececek muhtesem yaz gunlerini …
Ben 1,5 yaşında bir oğlan annesi olarak oturmayı,kitap okuyabilmeyi, kesintisiz uyumayı, çalışacağım günlerin hayalini kurmayı seviyorum. Bir de İstanbul’a geri döneceğim günleri düşünmeyi..
o kadar çok şey hayal edip o kadar azını yapıyorum ki..yazdıkların hep gözlerimi dolduruyor…
O kadar çok severim ki hobilerimi ve düşündüğümü yapmayı, teker teker anlatmak bile sıkar insanları.. Mesela şu an Ankara dayım eski dostlarımı görmek kadar tek başıma gezmeyi de seviyorum… Hele bir de tek başıma dolaştığım o şehirde, tanıdığım ama uzun zamandır görmediğim biri ile karşılaşmak.. bayılıyorum süprizlere..
Sevgi ile kalın..
T.Dreamer
Geri izleme: Mayıs Ayı ve Kendisini Sevme Nedenlerim! | Journey To Blue