Bebek Balıkçısı’nda dostlarla keyifli bir akşam yemeğine.. Ortaköy Çaydanlık’ta ince belli ile içilen bir bardak taze çaya.. Sonrasında sahilde yapılan, ruhu ve bedeni başka bir boyuta taşımaya yarayan uzun yürüyüşlerimize.. Her ne halde olursa oldun İstiklal Caddesi’nde yürümeye.. Çiçek Pasajı’nda Şampiyon’da soluklanmaya.. Ara Cafe’de filtre kahve içmeye.. Markiz’in vitrinine Garfield misali yapışıp pastaları seyretmeye.. Gençlik hatıralarım arasında yer alan Mojo’da dans etmeye, Babylon’da canlı performans izlemeye, Andon’da kaybolmaya.. 110 yıllık Cumhuriyet Meyhanesi’ne ya da Yakup’a gidip demlenmeye.. Hala kaldıysa Nupera’dan İstanbul manzarasına bakınırken bir kadeh içmeye.. Her ne kadar anlamsız da bulunsa taşına toprağına, Boğaz’ına, eğlencesine, keyfine, sıkıntısına, trafiğine, oradaki dostlarıma biraz özlem mi var ne? İstanbul’umuz gelmiş bizim.. Ayşegül Sultan duydun mu?
*Yeni arkadaşımdan aldığım paket beni ne kadar mutlu etti, kelimelerle anlatamam. İçinde Wish List’imden Tori Amos Beekeeper albümü, 1 paket yasemin çayı ve şirin mi şirin şişe elbiselerim vardı. Teşekkür ederim Didem. You made my day perfect..
Ah İstanbul ah…..:(
fotoğraf süper olmuş, çok beğendim;)
C.tesi geceleri Circus sahnedeyken Mojo.. Çok özledim çok 🙂
Neyse bu haftasonu İstanbul’dayım ben 🙂
Sizin yerinize de gezeceğimden emin olabilirsiniz :))
Alçaksın Uykusuz.. bir sen, bir de MR.TD.
:)) iyi eğlenceler. bu hafta sonu değil, ama çook yakın bir hafta sonunda ben de umuyorum…
Dilara…
istanbulunuz gelmis, istanbul da kollarini acmis, sizi bekliyor, haberin olsun, gunesi tuttuktan sonra gelin.
mutlu olacak istanbul bu bahar, ben biliyorum, siz gelin, daha da mutlu olur.
fotograf oyle farkli ki…
adascigim ve piskuwitin beth gibbons’i ile daha da guzel oldu.
aldi beni, goturdu bir yerlere….gumus bir zincire..ucundaki dis’e..ucundaki kalbe..
ay ben bugun ucuyorum, ayaklarim havada, aklim havada…bahar carpti beni.
Bugra Yagmur bey, yazsin gene guzellikler de okuyalim, tam havamdayim…sabah sabah..tobe tobe…
Kulaklarim cinladi da , biri beni andi demek 🙂
Sen Markiz e yapis, bende DEMEL in vitrinine yapisayim bari.
Yazinda en cok bunu okurgen güldüm;
“bugünkü fotoğraf özel olarak tarafımdan bir miktar mavileştirilmiş olup; dün eve giderken çekilmiştir.”
Sana “Jane” diyebilirmiyim :-),ormanlar sana emanet .
“home ,sweet home “un yeni versiyonu,
“forest ,sweet forest”
🙂
TD
hahah.. ilahi MR.TD.. şimdi sen yazınca o gözle bir daha okudum da, cidden öyle olmuş.. peki, peki itiraf ediyorum. aşkım beni terk ettikten sonra kendimi dağa-taşa-ormana verdimdi ben. :)) ayrıca da ben diyorum ki vitrinlere yapışmasak da şu işe bir çözüm bulsak.. dün akşam 2 dilim tiramisuyu mideye akşam yemeği niyetine indirdikten sonra, sabah o vicdan azabıyla 45 dakika mekikti,bacaktı,kol kaslarıydı spor yaparkene telef oluyordum az kalsın saat 06:30 sularında..!!
Zeynep’cim,
hep uç, hep uçalım anasını satayım. bu hayat bizim mi? bir defa mı geliyoruz.. e o halde ne diyoruz???
Dilara,
Ankara – Istanbul ne ki atla hemen bu haftasonu git derim, benim yerime de keyfini çıkar Istanbulun zira baharını kaçıracağım bu sene belki yazına ya da sonbaharına yetişeceğim güzel şehrimin…
adaşçığım bu bethi gönderdim ama neyse bak uçtun havalara:DDD “uç uç güzel kelebek” 😛
dilayra’cım hayata….;)
Fotografın çok guzel…
Selam Dilara…
Once tebrikler!…tebrikler!! ve yine tebrikler!!…nasil sevindim bilemezssiiiinnn!…yine maviye calan bir dunya ya actim gozumu sayende…gizemli mavinin icinden adeta sonsuza uzanan ,kok salan , avuc acan agaclar…piril piril yazilar , guzel insanlardan guzel yorumlar…icinde Istanbul olunca…oda tatlilarin en tatlisi oluyor…
Sana, iradene hayranim…demek sabah 6:30 spor..muthissin!! hayatinin yuzde doksani sporla gecmis bir insana verdigin en guzel ders..bin tesekkur..…ve sigara canavariyla 22.gun!! (bugun 23J!!…)bunlar mukemmel seyler dilara…bir meydan savasini kazanmaktan bin kat daha degerli yaptiklarin…saygi ve sevgi once kendimize , vucudumuza , icimize …burda ehliyetimizi aldik mi kainat sevgi ve saygisiyla butun bir guzelligiyle icimize akacak.. bu noktada sabit kadem et, enerjisi kendilginden gelecek…
Dune kadar..yeniden baslarsin diye oyle korkuyordum ki…savasi sen veriyorsun ben burda kendimi Muzaffer bir komutan gibi hissediyorum inanir misin?…biraz garip bu ama, iste boyle…
Bilincli yasam canim insan, bilincli yasam…hurriyet!! alabildigine hurriyet burada sakli…huzur bu…zindelik de bu…dirimcillik te bu…
Bilmeden oyle bir enerji veriyorsunki kainata..kainat bunu sana fazlasiyla geri veriyor ve verecek..
Mukemmel bir film Turkiye de gecte olsa nihayet gosterime gidi… ” WHAT THE BLEEP DO WE KNOW?!”…..izleyin sarsilacaksiniz…2004 yapim…bu kadar neden gecikti anlamadim..ikincisi bolumu cikmak uzere yanilmiyorsam…
film hakkinda asagidaki sayfada yeterince bilgi var….
http://www.whatthebleep.com/
arti George Clooney’nin “Syriana”” si da mukemmel bir film…eleman filmi cekebilmek icin evini hipotek etmis!…boyle karekterlere hayranim…
iyi seyirler…
Sevgili Buğra..
yazdığın filme istinaden.. seni şu sayfaya davet ediyorum:http://zeynepdiezcaballoblogspot.blogspot.com/
bir bak bakalım, ne göreceksin??
:))
Dilayra,
İstanbulluya İstanbulu özletirsin sen valla:)
Yola çıkmadan evvel haber vermeyi unutma:)
Sevgilerimle
Dilara, sakin bana bu bizim Zeynep’ín sayfasi deme!bu kadar guzellige dayanamam ki!…ortak noktamiz oldugunu bir kac cumlesinden cikarmistim ama, bu kadari fazla..;))
sizler ne guzel insanlarsiniz boyle…tanri sayilarinizi arttirsin..ve benim gonlum sarhostur yildizlarin altinda!
bu ne guzel sayfa, ne guzel zamanlama, ne guzel konular..mevlaninin sozlerindeki o lahuti cazibe..birazdan donmeye baslarim ben…cagdas kolelikten azad olmus, ac bi ilac eve gelmisim,ust kattaki yemege davet ediyor, benim sevincten istahim kacti bile!:))
genis zamanlarda yazismak umidiyle…sana, zeynep’e ve herkese tesekkur…
ayrica filmin kahramani Amanda ile cikacaginiz yolculukta kaybedeceginiz hic bir seyiniz yok zincirlerinizden baska!
simdiden mujdeleyebilirim…
sefkatle…
Dilara hic vakit kaybetmeden cik sen yola..Ver elini Istanbul..OHH cok guzel olur, hadi hadi git yaa..Benden de selam soyle tamam mi…
Aysin’cim,Gülnur’cum,
bu hafta sonu pazar günü bir toplantımız var!!! Cumartesi akşam da bir düğün yemeğine davetliyim.. Ama haftaya beni kimse tutamaz merak etme. Çok öptüm, sevgiler..
Chole,
hiç haber vermez olur muyum?? yeni ve keyifli arkadaşlar edinmişim, görmeden gelmeme vallaha:))
ZeD,
teşekkür ederim..
Dilocuğum,
Bu güzel yazıya seyahatlerden dolayı ancak cevap verebiliyorum..
Allahım emri oldu haftaya İstanbul’ a gitmek,
Bebek’ ta kahvaltı..
Boncukta yaprak ciğer
İnci’ de profitrol..
Ortaköyde türk kahvesi..
sabırsızlıkla haftayı bekliyorum.
Oldu olacak istanbul dışındaki blogcuların istanbul toplantısını yapalım bari 🙂
neden olmasın Uykusuz:))
canım hedıyelerını begenmene sevındım 🙂
ayıptır soylemesı dun rumelı hısarında sade kahve adlı favorı mekanımda kahvaltıdaydım. resmen genclestım. cıgerlerıme oksıjenı ve motıvasyonu cekıp cekıp geldım.bır baska oluyor su ıstanbul 🙂
ıstanbul & ankara blog sahıplerı toplantı yapsak mı?
sevgıler
dıdem