Sakın Vazgeçme!

gün batarken

Bu son dönem, zamanında çok istediğim, hayalini çok kurduğum, “bir gün mutlaka” dediğim; “Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi”nde üzerine çizik atılmak için bekleyen maddelerin bir kısmının daha gerçekleştiği bir dönem benim için. Her gün şükran duyarak uyandığım günleri barındıran bir dönem.

Aynı zamanda bana hayatın ne kadar da kısa ve istenmeyen sürprizlerle de dolu olabileceğini gösteren bir dönem.

Uzun yıllardır, her güne sanki o günüm son günüm olacakmış; o günkü seçimlerim hayatımın son seçimleri olacak, gördüğüm insanlarsa görüp görebileceğim son dostlar, son yüzler olacakmış gibi başlıyorum. Her fırsatta bunu dile getirdiğim için çok şaşırmadığınızı düşünüyorum.

Bana, gerçekleştirebildiklerim yüzünden kah saygı ve hayranlıkla, kah özenerek ve bazen de kıskanarak bakan insanlar olduğunu da biliyorum. Ne olursa olsun insanları olduğu gibi kabul etmeye, onları da anlamaya çalışıyorum. Çok güzel bir söz var benim lügatımda, nereden aklıma düştüğünü hiç bilemediğim: “Benim hakkımda düşündüğün, dilediğin her şeyin iki katını versin Tanrı sana” şeklinde! Uzun yıllardır bu şekilde düşünür, arkadaşlarımın mutluluklarına, başardıklarına bu şekilde sevinir ve içtenlikle kutlarım her birini. Kimse için kıskançlık duymadım, kimsenin hayatına da özenmedim. Hep kendim için beklentilerim, hayallerim ve istediklerim oldu. Hep bunların peşinde, bir şekilde “geç olacak, ama güç olmayacak” diye düşünerek koştum durdum.

Şimdilerde gerçekleşen, peşinden koştuğum tüm şeyler için minnet duyuyorum. Önce kendime.

Hiçbir zaman vazgeçmediğim için! Zorlu yıllar, zorlu bir hayat, mücadele dolu, çoğunlukla yalnız, çoğunlukla kırılmış, yaralı geçirdiğim zamanlarda bile hep inandım kendime. Hep sevmeye çalıştım kendimi. Asla haksızlık yapmamaya gayret ettim. Zamanla başardım.

Sonra, hep yanımda olduğuna inandığım günden beri daha güçlü olduğumu hissettiğim Tanrı’ya! Her şeye rağmen bana güç verdiği, inanmamı sağlayacak mucizeler çıkardığı karşıma, ya da onları görmem için gözlerimi açtığı için.

Sonra sevgilime, kocama minnettarım. Hayatımdaki hiçbir erkeğin yapmadığını yaptığı, her an elimi tutup yanımda olduğunu bana hissettirdiği, hayatı benden daha az kale alıyor görünerek ilişkimizi dengelediği için 🙂 Tüm heveslerim, isteklerim, hayallerime 40 yaşından sonra ortak çıktığı ve bundan bir an bile gocunmadığı için. Aksine bunlarla mutlu olduğu için.

Bir de tabi azıcık gardımı düşürsem, bundan faydalanmak yerine ellerimi tutarak bana destek çıkan güzel dostlarıma minnet duyuyorum. Onlarsız, hayatım çok erken son bulabilirdi zira!

Sakın vazgeçmeyin demem bu sebepten. Hayat ne olursa olsun yaşamaya değer. Hayaller ne kadar küçük de olsa peşinden koşmaya değer. Yaşadıkça yanımıza kar kalanları götürebileceğiz öbür tarafa sadece.

Unutmayın lütfen!

*Bir ışık bekleyen tüm iyi insanlara ithaf olsun*

Sakın Vazgeçme!” hakkında 3 yorum bulunuyor:

  1. mine

    40 a az kaldı..o “ışık” bana da gelir mi bilmiyorum ?yine de bir küçük umut iste..

    sevgiler…

    Cevapla
  2. ilknur

    Her zaman ki çok ictensiniz!

    Işığa çok ihtiyacım olduğu bir zaman da ,yazınız bana yine yeniden umut verdi!

    Teşekkürler iyi yürekli kadın:))

    Sevgiyle kal.

    İlknur

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir