Güzel Yerler Konulu Yazılar

Dilara’nın Amsterdam Önerileri II

foodhallenentrance-fh

İlkini şurada paylaştığım Amsterdam’ın bence “en”leri adlı yazı dizisinin geldik ikinci ve sonuncusuna (Bir süredir hem nezle hem de alerjilerimle boğuştuğum için iki yazının arası bu kadar açıldı, hani heyecan içerisinde bekleyeniniz vardıysa diye, özür dilerim).

!!! Amsterdam’da “mutlaka” bu enteresan mekana uğrayın.

* FoodHallen (Foursquare puanı:8.6)

Uzun yıllar boyunca emekliye ayrılan tramvaylara ve çevresindeki eskimiş, dökülen binalara yataklık eden kocaman bir alan düşünün. Geçtiğimiz Temmuz ayı, bu alan tramvay mezarlığından inanılmaz keyifli ve canlı bir yaşam alanına dönüştürülerek açılışı yapılmış. Eski binalar onarılarak otel, sinema, kütüphane ve kocaman bir kısmı da örneklerine Londra (Borough Market), New York City (Chelsea Market) ve Madrid’de (Mercado San Miguel) rastladığım bir yeme-içme-sosyalleşme merkezine dönüştürülerek adına da FoodHallen denmiş. Haftanın yedi günü açık bu mekanda birbirinden farklı tatlara ve mutfaklara ev sahipliğini yapan yan yana bir sürü mini dükkan var. İster Vietnam mutfağı, ister Fransız, isterseniz sağlıklı-temiz yiyecekler, dilerseniz hamburger ve tost.

Devamını oku

Dilara’nın Amsterdam Önerileri I

Dilara Erdem

İnternetin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması ile birlikte nereye gitmeli, ne yemeli, neler görmeli konularında sınırsız bir kaynak var önümüzde malum. Amsterdam‘a gitmeden önce ben de faydalandım elbet birçoğundan her seyahatim öncesi yaptığım gibi. Sonunda da yukarıda değindiğim konularda ulaştığım sınırsız seçenekler arasından kendimize uzunca bir liste yaptım. Listemizdeki her bir maddenin üzerini çizebilmek elbet yine mümkün olmadı, fakat olabildiğince zevkimize göre tecrübe ettiklerimizin yer aldığı bu listeden sizler için seçtiğim benim için “mutlaka” ve “en”lerle baş başa bırakıyorum şimdi sizi.

Devamını oku

Yeni Başlayanlar İçin Amsterdam!

Amsterdam-8

Tam 30. yaş günümde kendi çabamla, kazancımla yurt dışına çıkabilmiş bir kadınım ben (Ondan tam yedi sene önce de, hayatımda ilk defa yurt dışına, üniversite mezuniyetim sonrası teyzemin yanına Belçika-Brüksel’e gitmiş ve üç ay kalmıştım).  30 yaşımda kendime “Yılda en az bir defa yurt dışına git, yeni bir ülke, şehir gör” diye söz vermiştim. Tanrıya şükürler olsun, 10 yıl boyunca sözümü hep tuttum; hatta bazen yılda birden fazla defa seyahat ettim ve hatırlarsanız yine bir üç ay San Francisco‘da kaldık sevgilimle birlikte.

Tüm seyahat planlarım boyunca Amsterdam’ı öncelikli bir yere koyamadım hiç. Niyeyse benim için “Cuma günü gidilip iki kahvaltı, iki akşam yemeği, şöyle bir gezme ve Pazar dönüş yeter” şeklinde bir intibası vardı! Nasılsa bir hafta sonu makul bir promosyon bileti yakalar giderdim, aceleye ne gerek vardı! Ve öyle de oldu 🙂 Geçtiğimiz yıl, yani yaklaşık 8 ay kadar önce promosyon uçak bileti bulduk ve sevgilimin doğum günü ile birleştirme kararı alıp beş günlük bir seyahat planladık. Aşağıda, birkaç gün önce döndüğümüz bu seyahat ve karşı karşıya geldiğimiz bazı Amsterdam gerçeklerine ait notlarımı okuyacaksınız. Yeme-içme ve  bence “mutlaka“lar ise ikinci bir yazıda olacak.

Devamını oku

Kahvaltı İçin Farklı Adres Arayanlar

İstanbul kocaman bir şehir. Her türlü öğün için gidilebilecek sayısız, birbirinden değişik, renkli, Avrupai, yöresel, iyi ya da kötü mekana ev sahipliği yapmakta… Her gün neredeyse yeni bir mekan açılıyor bu şehirde ve her gün birine gitseniz bile tümüne yetişmeniz, tecrübe etmeniz mümkün değil! Haliyle ben de yemek ile ilgili bir davet aldığım zaman mümkün olduğunca değerlendirmeye çalışıyorum. Geçtiğimiz gün hafta içi Akdeniz Hatay Sofrası‘nda bir kahvaltıya davet edilince de tereddüt etmeden kabul ettim. Yeni bir mekan denemenin yanı sıra; hem en sevdiğim öğün kahvaltı idi, hem de çevremde Hataylı ya da orada uzun yıllar yaşamış, mutfak kültüründen etkilenmiş ve bize bu konuda nefis örnekler sunan arkadaşlarım vardı ve ben Hatay’a çok gitmek, görmek istiyordum.

Devamını oku

Hey 40, Here I Come!

bday.01

39 devrilip de 40 ufukta görünmeye başlayınca “Öğrendim Ki!” demiştim hatırlarsanız geçtiğimiz yıl 21 Kasım’da, yani doğum günümde.. Bu yıl 40 olacaktım; dolu dolu 40 yıl yaşamış bir kadın olacaktım. 40 olsun, özel olsun isteğim yıllardır, sevgili kocam ile tanıştığımızdan beridir dilimde idi hep.

Gerçekleştirdiği için, beni -hem de hastalıktan yorgun düşmüş bir halde iken- bu denli mutlu ettiği, 40’a başlangıcı unutulmaz kıldığı için hep teşekkür edeceğim. En sevdiğim yerlerden birinde, Roma’da bir hafta sonu kaçamağı ile nefes aldık, eğlendik, güldük, yürüdük, yorulduk, yedik, bol bol içtik, kulaklar çınlattık, hayaller kurduk, pazar gezdik, alış veriş yaptık, şükrettik, dua ettik, 40. yaşımı kutladık geldik 🙂

Devamını oku